Dünya, güneşten kopan bir parçanın hızla kendine doğru gelmesiyle tehdit altında olduğu bu filmde, on sekiz yaşındaki genç bir erkek, tanıdık olmayan küçük bir kasabada arkadaşının yazlığına giderken yolda mahsur kalıyor. Güneş parçacığının hızla dünyaya yaklaştığı bu ürkütücü senaryoda, genç bir adamın yolu, bilmediği bu kasabada son buluyor. Kendini bilmediği sokakların arasında bulan genç, aslında çok daha büyük bir serüvenin içerisinde olduğunu anlamadan önce hayatta kalma mücadelesi veriyor. Küçük kasaba halkının kaderinin bu genç çocuğun omuzlarında olduğunu fark etmesi ve ona yardımcı olma çabalarını izlerken, aslında insanlığın birlikte hareket etme gücünü ve dayanışmanın önemini de görüyoruz. Güneşin ölümcül parçalarının dünyayı tehdit ettiği bu distopya filminde, hayatta kalmak ve var olmak, sevdikleriyle yeniden bir araya gelebilmek için verilen mücadeleye dair bir hikaye anlatılıyor. İzleyiciyi önce bilinmeyenle sonra da doğaüstü bir felaketle yüzleştiren film, gerilim ve merak unsurunu başarılı bir şekilde işliyor. Sadece bir genç adamın öyküsünü değil, aynı zamanda bir kasabanın ve belki de tüm insanlığın öyküsünü perdeye taşıyan film, izleyicisine sadece bir macera değil, aynı zamanda bir hayatta kalma savaşı sunuyor. Hem duygusal yoğunluğu hem de gizemli atmosferi ile film, izleyicinin hafızalarına kazınmayı başarıyor. Zor zamanlarda birlikte hareket etmenin, birbirimize yardım etmenin ve ardından gelen belirsizliğin içinde bir yol bulmanın hikayesi olan bu film, gerçek bir izleyici deneyimi sunuyor.
Yorum Ekle